Kilim, İnşaat Sektörünün Önde Gelenlerini Stuttgart’ta Buluşturdu

Kilim Gazetesi İnşaat Sektörünün önde gelen temsilcilerini buluşturduğu gecede, iş birliği ve birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekilirken, yapılması gerekenler ve yaşanan sorunlarla ilgili çarpıcı tespitlerde bulunuldu.
Kilim Gazetesi’nin Sektör Buluşmaları çerçevesinde belirli aralıklarla düzenlediği toplantının bu seferki konukları inşaat alanında faaliyet gösteren iş insanları oldu. Alanlarında başarılı girişimcilerin davet edildiği geceye Baden-Würtemmberg Eyaleti’ndeki inşaat sektör temsilcileri bir araya geldi. Stuttgart Başkonsolosluğu Ticaret Ataşesi Oya Demirkan, Eğitim Ataşesi Dr. Ümit Kaptı, STK Temsilcileri, Denizli’den Denizlispor Başkanı Mehmet Uz, iş insanları ve basın mensuplarının katıldığı program, yoğun ilgi nedeniyle planlanandan iki kat daha uzun sürdü.
Almanya’da yürürlüğe giren 2G (aşılanmış, iyileşmiş) kuralına uygun şekilde Stuttgart’taki Kulturhaus Arena’da düzenlenen gece, Kilim Gazetesi’nin Gelen Müdürü Ali Batmaz’ın sunumu ile başladı. Akşam yemeği ve müzik resitalinin ardından, davetlileri tek tek tanıtan Batmaz, Knock EU firmasından Tuba Ulutaş’ın sunumunun ardından WeFLYTour ile Larens Hotel firmalarının sunumu yapmak üzere İlker Kutlu Aktaş’ı sahneye davet etti.

Denizlispor Gurbetçi Sporculara Fırsat Verecek

Denizlispor’da 8 dönem kulübün 2. başkanlığını üstlendiğini belirten Uz, son 3 aydan beri de Denizlispor Kulüp Başkanı olarak görev yaptığın kaydetti. Başkanlığı süresince yurtdışındaki Türk toplumundaki sporculara şans vermek istediğini dile getiren Uz, bu konuda çalışmalara başladıklarını da sözlerine ekledi.
Daha sonra Türk-Alman Ticaret Odası Berlin adına Mehmet Kocagöl bir konuşma yaparak, İsviçre’de kişi başına 8 STK’ya üye olunduğunu hatırlatarak, Türk toplumundan da ilgi alanları ile ilgili Türk ya da Alman derneklerine aktif üye olunmasının yanı sıra ticaret odalarında yönetime katlamaları gerektiğini belirtti. Kocagöl, Almanya’da dikkate alınmanın şartının, maddi ve siyasi olarak güçlü olmaktan geçtiğini öne sürdü
.

Türk Müteahhitler 130 Ülkede 442 Milyar Dolar Değerinde Proje Üstlendi

Programda bir konuşma yapan Ticaret Ataşesi Demirkan, Türk müteahhitlerinin yurtdışına açıldığı 1972 yılından itibaren 130 ülkede 442 milyar dolar değerinde 10 bin 890 proje üstlendiği bilgisini verdi. İnşaat sektörünün istihdam ve üretim anlamında Almanya’nın da en önemli sektörleri içinde yer aldığına değinen Demirkan, “Almanya inşaat sektörü açısından yeni konutların inşaatı, mevcutların yenilenmesi, kamu binalarının tadilatı, ulaşım ve altyapı çalışmaları alanlarında önemli fırsatlar sunarken, diğer yandan sektörün oturmuş yapısı, kalite beklentisi ve mevcut rekabet düzeyi dikkate alındığında piyasaya yeni girenler için piyasada tutunmanın çok da kolay olmadığı bir Pazar konumundadır,” diye konuştu.

İnşaat Sektörü Panel’de Her Yönüyle Masaya Yatırıldı

İnşaat Sektör Buluşması programı çerçevesinde yapılan panelde, alanlarında uzman konuşmacılar sektörün yaşadığı sıkıntıları, çözüm yollarını ve daha ileri aşamaya gitmenin yol haritasını tartıştı.
İnteraktif bir şekilde ilerleyen panele, panelistlerin sunumları ve moderatomun sorularının ardından katılımcılara da sektör ile ilgili uzmanlara soru sorma imkânı verildi.

Moderatör Dinçel; Daha Fazla Bir Araya Gelmeliyiz
Kendisinin de bir müteahhitlik firması olan iş adamı Bilal Dinçel, panele başlamadan önce organizeden dolayı Kilim Gazetesi’ne teşekkür ederek, benzer toplantıların daha sık yapılmasını ve sektördeki meslektaşların daha yoğun bir araya gelmesini istedi.

Paneli başarı ile yöneten moderatör Dinçel, Avukat Emel Keremoğlu’na söz vererek, kendisine sektörde faaliyet gösteren firmaların karşılaştığı sorunların neler olduğu ve ne tür tavsiyelerinin olduğunu sordu.
Projenin Her Detayı Sözleşmede Mutlaka Bulunmalı
Avukat olarak karşılaştığı konuların başında sözleşmelerin eksik ya da hatalı yapılması nedeniyle ortaya çıkan problemler olduğunu belirten Keremoğlu, yapılan eklemeler veya en küçük değişikliklere kadar mutlaka sözleşmede her detayın yazılması gerektiğinin altını çizdi. Bütçe meselesinin, işin bitirilme tarihinin, kullanılacak malzemenin detaylarına kadar sözleşmede yazılmasını tavsiye eden Keremoğlu, “Sözleşmeye yazmayayım, ayıp olur. Karşı tarafa güvenmiyorum diye bir düşünceye sebep olur diye bir düşünce mevcut bizim vatandaşlarımızda. Bu bizim gibi hukukçular için tabi hiç geçerli olmayan bir düşünce olduğu için, kendini garantiye almak ve sözleşme yazılı yapmak gerekir,” dedi.

Türkiye’deki Firmalar, Almanya’da İş Yapmak İçin Yerel Firmalarla Çalışmalı

Moderatör Dinçel, panelist İnşaat Mühendisi Mehmet Ali Bulut’a, Türkiye’den Almanya’daki inşaat sektörüne işçi transferi konusuyla ilgili bir soru yöneltti. Türkiye’deki inşaat firmalarının Almanya’da iş yapmak için kurumlarla görüştüklerini ancak, Türkiye’deki firmaların direkt kendi başlarına Almanya’da proje yürütmelerinin oldukça zor olduğunu ifade eden Bulut, dışardan bir firmanın Almanya’daki yerel bir firma ile iş birliği içinde projelerini daha rahat hayata geçirebileceğini kaydetti.

Almanya’ya Türkiye’den mimar, mühendis gibi kalifiye çalışan getirmenin gerekli prosedürü sağladıktan sonra zor olmadığını hatırlatan Bulut, ustalık sertifikası olan Türklerin de kolaylıkla Almanya’ya getirilebildiğini ifade ederek, “Türkiye’den Almanya’ya mutlaka az da olsa işçi, kalifiye elaman, usta, ustabaşı gibi çalışanların getirilmesi gerektiğini savunuyorum,” diye konuştu.

Almanya’da 1 Milyonun Üzerinde İşçi Açığı Var

Almanya’da hali hazırda 1 milyon 200 bin işçi açığı olduğu, söz konusu açığın büyük bölümünün de inşaat sektöründen olduğu bilgisini veren Dinçel, diğer panelist İnşaat Mühendisi Cumali Ardin’e de aynı soruyu yönelterek, Türkiye’den işçi, kalifiye eleman ve usta getirmenin avantaj ve dezavantajlarını sordu.
Türkiye’den İşçi Getirmek Mümkün

Kendileri de firma olarak Türkiye’den kalifiye elaman alımı yaptıklarını dile getiren Ardin, işçi olarak kendilerinin bir teşebbüste bulunmadıklarını, ancak birçok Türk firmasının Türkiye’den işçi getirdiklerini bildiğini ifade etti. Türkiye’den işçi getirmenin ciddi bir organizasyon olduğunu hatırlatan Ardin, şirketlerin getirilecek işçinin sigortasından barınmasına, resmi işlemlerinin takibinden taşınmasına kadar her konuyu önceden planlayıp uygulamak için hazır ve donanımlı olmaları gerektiğini belirterek, “Bizim de isteğimiz arzumuz, aynı dili konuşan, ülke ekonomisine bir katkı olan Türk işçisini buralarda görmek isteriz,” dedi.

Arbeitsamt Türkiye’den Gelen İşçiler İçin Kolaylık Sağlıyor

Panelistlerden Avukat ve Mali Müşavir Güven Akdeniz de konuyla ilgili söz alarak, Stuttgart bölgesindeki bir proje için Türk işçilerin maaş bordroları başta olmak üzere finansal işlemlerini şirketleri adına yaptığını ve Arbeitsamt’ın prosedürleri yumuşattığını gördüklerini söyledi. Akdeniz, “Stuttgart bölgesi için diyebilirim bunu artık baya bir esneklik sağlıyorlar Arbeitsamtlar,” dedi. İşçilerin sosyal sigortalarının Almanya’da ödenmeyeceği, Türkiye’de ödeneceğini, sadece gelir vergisinin Almanya’da ödeneceğini belirten Akdeniz, eskiden çok zor olan işlemlerin artık daha kolay bir şekilde sonuca ulaştırıldığını sözlerine ekledi.

Her Konuda Detaylı Sigorta Seçeneği Var, Savaştan Doğan Zararlar Hariç

Panelde, inşaat sektörünün en önemli konularından olan sigorta konusunu Sigortacı Selçuk Özer sundu. Konut sigortalarında temel paket olarak, yangın, su borularının patlaması, fırtına yağmur, dolu, sel, deprem, toprak kayması, kar basıncı ve volkanik patlamalar şeklinde sıralanabileceğini ifade eden Özer, sivil huzursuzluk, gökyüzünden düşen meteor, uçak parçası veya herhangi bir maddenin neden olduğu zararlar, beklenmedik doğal nedenlerden örneğin aşırı yağmurun terasa zarar vermesi gibi ve cam sigortalarının da ek olarak alınabileceğini kaydetti.

Özer, savaş nedeniyle doğacak hasarların sigortalanamadığının altını çizerek, “Savaş esnasında doğacak zararlar sigortalamıyor,” dedi.
Sigortacılığın biraz da detaycılık olduğunu hatırlatan Özer, bilinenin aksine her sigorta poliçesinin benzer olmadığını vurgulayarak, poliçelerin dikkatlice incelenmesi gerektiğini dile getirdi.

Artık Fiyatta Rekabetten Ziyade Kalitede Rekabeti Konuşmalıyız

Panelin sona ermesinden sonra kapanış için sahneye davet edilen Finans Uzmanı Mustafa Göğüş, Almanya’da Türklerin 60 yılda birçok alanda büyük ilerleme kat ettiğini dile getirerek, inşaat sektöründe de artık fiyatta rekabetten ziyade kalitede rekabetin konuşulması gerektiğini belirtti.

Kalitenin yapılan işin insanlığın faydasını önceleyerek yapılmasıyla ortaya çıkacağını ifade eden Göğüş, nasıl ki bir doktorun biyolojik olarak bir insanın hayatını kurtarabileceği gibi, bir insanı ameliyat masasında öldürebileceğine dikkat çekerek, “Bir müteahhit de bir insanın hayallerini öldürebilir. Dolayısı ile bir müteahhit olarak bir konut inşa etmek istiyorsa acaba ben bu insanlara ne verebilirim ki onların hayalleri daha çok süsleyebilirim, onları daha çok memnun edebilirim, kaliteme ikna edebilirim diye bunun hesabını yapmamız gerekiyor,” şeklinde konuştu.

Arsa Sizin Olunca İbadethane İnşa Etmek Daha Kolay

Kilim Gazetesi’nin organize ettiği gecenin kapanış konuşması için sahneye davet edilen ikinci isim iş adamı Nihat Kılıçer oldu. Kılıçer konuşmasında kendisine gelen sorular üzerine, Karlsruhe’de inşa edilen caminin kısa sürede iznin nasıl alındığını açıkladı. Kendi mülkleri olan bir arsaya cami yaptırılmak istendiğinde, otopark, yükseklik, sınırlara riayet gibi gerekli prosedürü tamamlamak şartıyla belediyelerin başvurulan cami projelerine izin vermek zorunluluklarının olduğunu belirten Kılıçer, mayıs ayında başladıkları cami projesini 2023 yılı başlarında tamamlayacaklarını söyledi.

İnşaat Mesleği İnsanlık Tarihinin En Eski Mesleklerindendir

Gecenin kapanış konuşmacılarının üçüncüsü Birliğin Gücü İnisiyatifi Sözcüsü iş adamı İsmet Talak, inşaat mesleğinin insanlığın en eski mesleklerinden biri olduğunu belirterek, “Beş bin yıl önce yapılan yapılarda bir ustalık izlerinin olduğunu görürsünüz,” dedi.

Türk Firmaları, Meslek Edindirme Programlarını Desteklemeli

Programın son kapanış konuşmacısı Württemberg Okul Aile Birlikleri Başkanı Burhan Uzun, eğitimin önemine dikkat çekerek, meslek edindirme programlarına Türk firmalarının da muadilleri Alman firmalar gibi destek vermesinin önemime işaret etti.

Kilim Gazetesi’nin organizesinden övgü ile bahseden katılımcılar, program sayesinde yıllardır göremedikleri dostlarını, sektörden yeni iş insanlarıyla tanıştıklarını ve birçok alanda bilgi alışverişinde bulunma imkânı elde ettiklerini dile getirdi.