img_6354


haber-haber

Karlsruhe    28 Aralık 2016

Merkezi Almanya’nın Agusburg kentinde bulunan Avrupa Otobüs Gezi Firması Almanya’dan düzenlediği Otobüs Gezisinde  Osmanlı İmparatorluğu ile çok iyi ticari anlaşmaları olan  Venedik ve Türk Köyü olarak anlandırılan Moena yada Le Turchia köyüne tanıtım gezisi düzenledi.

23 Aralık Cuma akşamı Karlsruhe, Pforzheim, Stuttgart, Ulm, Augsburg ve Münih yönüyle devam eden kültür gezimizde, Avusturya üzerinden  İtalya’ya ulaştığımızda Alp dağlarında farklı bir iklim bizleri bekliyordu.  Sabah saatlerinde İtalya’ya gidiğimizde ilk süpriz Augsburg ‘ta Royal Nargile Kafe’nin sahibi İbrahim Yaman‘dan geldi. Türk kahvaltısı ve çay ikramı ile İtalya’nın iğne yapraklı ağaçları, çam kokusu altında sorunsuz rahat bir yolculuk ile kalacağımız otel da Bepi‘ye ulaştık. Lido de Jesolo kasabası, Venedik bölgesi içinde, merkeze 16 km uzakta 26.000 nüfusa sahip, Adriyatik denizin kenarında turistik  sahil kasabası. Santa Maria Assunta Kilisesi‘ninde bulunduğu Jesolo kasabası uzun bir sahile sahip. Jesolo kasabasında 1934 yılından sonra hızla otel ve villa sayısı çoğalarak bölgenin turizm erkezi olmayı başardı. Via Levantina caddesi en uzun ve ünlü caddesi yol boyunca restorantlar ve mağazalar var. Jesolo’da uygun fiyata yemek adeta imkansız. Bunun başlıca sebebi, sipariş ettiğiniz yemeğin üzerine  tabak ve oturma parası alınması. Sipariş verdiğiniz yemeğin liste fiyatına sonradan eklenen ücret sizi şaşırtmasın. Via Aldo Policek caddesinde bulunan alış veriş merkezinde fast-food ve İtalyan yemeklerini çok daha uygun fiyata bulacaksınız.

Burano Adası

İlk durağımız olan Burano Adası Venedik bölgesinde bulunan 118 adadan bir tanesi. 3000 kişinin yaşadığı bu ilginç adada bulunan evlerin en büyük özelliği 10’un üzerinden farklı renkte evlerin boyanması. Venedik kentinde bulunan evlere göre daha bakımlı olan adanın en büyük özelliği  Chiesa di San Martino kilisesi. Kilise kulesinin eğriliği oldukça dikkat çekerken, adada mezarlığın olmadığı dikkati çekiyor. 670 m uzunluğunda, 450 m genişliğindeki adadaki mezarlık sorunu hemen yanda bulunan Mazzorbo adasına 60m uzunluğunda bir tahta köprü ile bağlanarak çözülmüş. Mazzarbo, Burano Adasına göre daha büyük ve yeşil bir ada.  Rengarenk evler bulunan adayı geride bırakarak, gezi gemimiz ile adadan ayrılıyoruz.

Murano Adası

1,2 km kare alana sahip 5000 kişinin yaşadığı Venediğin bu şirin adası, cam işlemeleri ile dünyaca tanınan bir ada. Adaya vardığımızda cam atölye sahibi italyan işletmeci karşılıyor. Kendisine ait cam atölyesinde bizlere özel yaptığı cam çalışması gerçekten harikaydı. Yunus Balığını şekleden ustanın elinden çıkan cam sanatı vitrinde satılmak için yer alırken, bizleride cam hediyelik eşyaların sergilendiği ve satıldığı mağazaya geçiyoruz. Bazı hediyelik eşyaların  8.500 Avroya satışa sunulması bizleri şaşırtıyor. Murano Adası 8 parçadan oluşan ve  bölgede futbol sahası ile dikkati çeken bir ada. Adaların tamamı birbirlerine köprü ile bağlı.

Venedik yada Venezia

İtalya’nın en büyük turist merkezi. Her yer adeta tarih kokuyor. 118 ada üzerine kurulu olan enedik kenti 16 ve 17. inci yy da sanat ve ticaret merkeziydi. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yoğun ticaretin yapıldığı Venedikte Türk Hanı (Fondaco dei Turchi) bulunmakta. Kent merkezinde bulunan Piazza San Marco görülmesi gerek yerlerden  belkide en önemlisi. 275.000 nüfusa sahip Venedik’te 60.000 kişi tarihi Venedik’te ikamet ediyor. İtalya’ya köprü ile bağlanan Venedik kentinde otomobil yerine, Gondol ve taksi tekneler mevcut. Milattan önce 10 uncu yy da yaşayan Venti halkından ismini alan Venedik kenti adeta bir labirenti andırıyor. Şehirde adım başı yer alan restorantlar diğer şehirlere göre biraz daha pahalı. Grand Kanal (Canal Grande) yaklaşık 4 km uzunluğunda, 30 ile 70 m genişliğinde, derinliği 5 metreye varan Venedik’teki en büyük kanaldır.Rialto köprüsü her iki yakayı birleştiren en ünlü köprüsü. Şehirde 5 döner satan restorant var. Venedik kentinin iç kesimlerinde yemek daha uygun fiyata. Vendik kenti aşıkların kenti, kanallar kenti, köprüler kenti olarak anıldığı gibi bir Maskelerin Şehri olarakta anılıyor. 

Venedik’te bir çok lüks mağaza bulunduğu gibi, 1 Avroluk hediyelik cam eşyaların satıldığı mağazalarda mevcut. Siyahi göçmenler genelde sokak satışları yaparken, bir yandan da Venedik Zabıtasını gözlüyor. Canlı kıpır kıpır şehirde güvecinlerle yeni evlenenler fotoğraf çektirme telaşında. Gondollar ile bir saatlik şehir turu 80 Avro olsada pazarlık yapabiliyorsunuz. Gondollar eski cazibesini kaybederken bazı kanallardan ağır kokular gelmeye başlamış. Binalar diğer adalara göre daha bakımsız. Dar ve labirent yolları sizin yön kabetmenizi çok kolaylaştırabiliyor. Akşam saatlerinde adayı terk etmeye çalışan insanların telaşı, hava çok temiz, dışarıya asılan çamaşırlar, dilenciler, sokakta yenen piza, müziği ile para kazanmaya çalışan Romen vatandaşı, canlı çok canlı Venedik. Venedik adasını gezmek bir güne sığamayacak kadar büyük. Birbirine benzeyen caddeler, dar sokaklar ve sürekli köprülerle bağlanmış sokaklar. Venedik kenti görülmeye değer.

img_7065

Türk Köyü Moena yada La Turchia

İtalya’nın Manzori Dağları’nın eteğindeki ‘La Turchia’ adıyla da bilinen Moena Köyü, 323 yıldır çok farklı bir misafirperverlik örneği sergiliyor. Jesolo’dan otobüs ile yola çıktık. Organizatörümüz Zafer Özdemir,Türkçe hiç bilmeyen Moenalı Türklerin çok ilginç tarihini anlatırken yaşamak gerek diyor.
Bu ilginç öykü tam 323 yıl önce başladı. Osmanlı tarihinin dönüm noktası olan 2. inci Viyana kuşatması sonrası Osmanlı askeri Yeniçeri Hasan, İtalya’da küçük bir kasabaya sığınır. Ölmek üzere olan bu Yeniçeri askeri, köylüler tarafından tedavi edilir. İyileşince de köyden bir kızla evlenir. Kasaba halkının Il Turco’ adını verdiği asker, o dönem dükalığın halktan istediği haksız vergilere karşı köyü ayaklandırır ve korur. Kendini ve Türk adetlerini bu yörenin insanlarına öyle sevdirir ki ölümünden sonra bile bu Türk gelenekleri yaşatılır.

          
İtalya’da Manzori Dağları’nın eteğindeki Moena Köyü, yaz aylarında 2.600 kişilik bir nüfusa sahipken bu rakam kış aylarında 15.000’e kadar çıkıyor. Bu sene oldukça kötü bir sezon geçiren Moena Köyü, kar yağışı olmaması sebebiyle turist sayısındaki azalmanın önüne geçmek için suni kar yöntemi ile pistleri tekrar canladırmaya çalışıyor.

323 yıllık hoşgörüyü yerinde gösteren Avrupa Otobüs Gezi Organizatörü Zafer Özdemir, şenlikler konusunda yaptığı açıklamada, ‘ Moena Türk köyü Yeniçeri Hasan’ın büstünü kendi kıyafeti ile yaparak onun adını yaşatması höşgörü için umut verici.  Alman Dükalığına karşı verilen mücadelede halkı organize eden Yeniçeri Hasan bu gün tüm köyde dalgalanan Türk Bayrağının gerçek sahibidir.” dedi.

Yeniçeri Hasan’ın evi oldukça eski, sokağın adıda Türk Sokağı. Bazı Moena sakinleri posta kutularının üstüne Türk Bayrağını işlemekeri oldukça ilginç bir görüntü oluşturuyor. Sokakta Yeniçeri Hasan için yapılan çeşmeden su içmek bizede nasip oldu. Sokak boyunca bir çok yerde Türk Bayrağı var. Komşulardan bilgi almak istiyorum, ancak anlaşmak çok kolay olmuyor. Moena köyünden bal almanızı tavsiye ederim. Köyde birde Türk Restorantı İstanbul var. Moena Türk köyü gezimizin son noktasıydı. Moena köyüne Venedik’ten  olukça dik bir tımanışla gelirken, inanılmaz güzel Alp manzaraları eşliğinde Moena’ya girmiştik, dönüş yolu Avusturya’ya doğru yine harika bir manzaranın eşliğinde yolculuğun sonuna geldik.

Avrupa Otobüs Gezi Organizasyonu    Zafer Özdemir