BW-HABER Karlsruhe
İş İnsanı Barış İçel’e 60 gün hapis tehditi !!! Ya hapis, ya paran !!!
İş İnsanı Barış İçel’e Hıravtistan’dan ceza şoku !!!
İstanbul’dan Almanya’nın Karlsruhe kentine aracı ile yola çıkan iş insanı Barış İçel’e Hırvatistan’da hapis şoku. Hırvat gümrüğünde 20 saat aç ve susuz bırakılan iş insanı Barış İçel, çaresiz Hırvatistan gümrüğünde istenilen parayı vererek canını zor kurtardı.
Evli, 41 yaşında ki iki çocuk sahibi İş insanı Barış İçel, 8 Mart Pazartesi günü aracıyla İstanbul’dan yola çıktı. Barış içel sırasıyla, Bulgaristan ve Sırbistan gümrüklerinden geçtikten sonra, Hırvat gümrüğüne geldi. İşte ne olduysa bundan sonra oldu ve hapise giden olaylar burada başladı.
Türkiye’den sonra Bulgaristan ve Sırbistan gümrük kapılarını sorunsuz geçen Barış İçel, Hırvatistan Gümrüğüne geldiğinde memurların sert tavırlarıyla karşılaştı. Pandemi dolayısıyla uzun zamandır kapalı olan Nargile salonu müşterilerinin, kendisini arayarak desteklerini iletmesi üzerine, kendiside iş yerinin müşterilerine açılış hediyesi olarak, çatal iğne ve nargile ağızlık tıpaları hazırlattı. Ancak, Hırvatistan gümrüğünde araçtaki tüm malzemelere el koyuldu. Bununla da kalmayan Hırvat yetkililer, Barış İçel’i hapse atmakla tehdit ettiler.
Tüm gümrükleri sorunsuz olarak geçiyordum ki, Hırvatistan’da kabus başladı.
İş insanı Barış İçel, yaşadığı o korku dolu 20 saati şöyle anlattı; ‘ Pazartesi günü saat 14:30 sıralarında İstanbul’dan Almanya’ya doğru çıktık.Yanımızda Türkiye’den aldığım 10 nargile takımı , müşterilerimiz için özel hazırlanmış hediyelik çatal iğneler ve nargile de kullanılan plastik tıpa, lüle taşı vesaire vardı. Akşam üstü Bulgaristan sınırına geldik. Gümrük memuru aracımda alkol veya sigara olup olmadığı soruldu. Ben de aracımdan inerek müşterilerime hediye olarak aldığım malzemeleri gösterdim. Bulgar gümrük memuru teşekkür etti ve yoluma devam ettim. Aynı şekilde Sırbistan’da da elimde olan hediyelik eşyaların faturalarını gösterdim. Sırbistan gümrük memurlarıda araçtaki malzemeleri inceledikten sonra yoluma devam ettim. Hiç bir sıkıntı yaşamadan Almanya’ya olan seyahatim Hırvatistan’da kabusa döndü.’
Tüm faturalarımı gösterdim
Salı sabahıydı Hırvatistan’a sabah 04:30 giriş yaparken gümrük memurları araçta alkol ve sigara olup olmadığını sordu. Kesinlikle yok dedim. Hediyelik eşyalarım dışında herhangi bir yüküm olmadığını söyledim. Bagajı açtım ve hediyelik eşyaların müşterilere verilmek suretiyle alındığını söyleyip, faturalarımı gösterdim.
Artık beni dinlemiyorlardı
‘Gümrük memuru oldukça sert bir hareketle yanıma gelerek bu paketler ne oluyor? Diye soru. Hediyelik eşya olduğunu anlatmama müsade etmeden beni arabamın yanından uzaklaştırdılar. Herhangi bir bilgi vermeden aracım içindeki tüm eşyaları çıkararak arama yaptılar. Hediyelik eşyalarımı alarak bir odaya girdiler yaklaşık 3 saat ayakta bekletildim. Malzemelerin faturalarını gösterdim. Anlattıklarımı artık adeta duymuyorlardı.
Önce bir oda da 2 saat bekletildim
Beni bir oda da 2 saat daha bekleterek, araçta bulunan malzemelere el koyduklarını bildirdiler. Kendilerine faturamı gösterdim, Bulgaristan ve Sırbistan gümrüğünde sıkıntı yaşamadığımı, Hırvatistan’dan transit olarak geçeceğimi, malzemelerin Almanya’da ki müşterilerime hediye olarak verileceğini anlattım . Ancak gümrük memurlar bana cevap vermiyorlar, aralarında konuşulardı.
Ya paran, ya hapis !!!
Gümrük memuru olduğunu tahmin ettiğim bir kişi malzemelere el koyduklarını ve benim 20 bin Kuno ceza ödemem gerektiğini söyledi. Euro olarak 3 binin üzerinde bir para yaptığını söylediler. Bunu ödememem durumunda bana yüksek sesle 60 gün hapise atılacağımı söyledi. Kendilerine Hırvatistan’dan 300 Euro’ya kadar malzeme geçirme hakkım olduğunu söyleyerek cezaya itiraz ettim.
Cezaya itiraz üzerine 15 saat tutuldum
Cezaya itiraz edince beni, oldukça soğuk bir oda da 15 saat aç ve susuz olarak tuttular. Oda da bir kahve makinası vardı, ancak Kuno ile çalıştığını söyleyen memur kahkaha atarak gitti. Memurlara Hırvat parası Kuno bozmalarını su alacağımı söyledim, artık kimse benim ne söylediğimle ilgilenmiyordu. O kahkadan 15 saat sonra kapı açıldı. Sonra bir heyet geldi. Ancak heyetin kim oldukları konusunda bilgi vermediler. Telefon üzerinden tercüman vasıtasıyla bu heyet ile konuşmaya başladım. Benim tüm bilgilerimi aldılar. Bana kasıtlı olarak Hırvatistan’da kaçakçılık suçlamasında bulundular. Cezayi 3 bin Euro’dan 2.600 Euro’ya düşüreceklerini ve bunu ödemezsem hapis yatacağımı, mahkemeye çıkacağımı söylediler. Artık memurların konuşma tonları yüksek ve tehdit doluydu.
Başkonsoloslukları aradım
Alman ve Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluklarını aradım. Gümrük geçişleriyle ilgili bilgi sordum. Kendilerine tehdit edildiğimi, hapise atacaklarını söyledim. Alman konsolosluğu konuyla ilgilenmedi. Başkonsolosluğumuz durum ile ilgili faks göndereceklerini ve konuyu soracaklarını söylediler.
Polis tehdit etti, ‘ Parayı öde defol git, yoksa hapise’
Almanca bilen bir polis memuru geldi. Ben kendisine Almanca olayı anlatacaken kendisi beni Almanca tehdit ederek parayı hemen ödeyip Hırvatistan’ı terket dedi. Elimde olan bir kaç banka kartı ile ancak 2.300 Euro para çekebildim. Ödemi yaptıktan sonra pasaport ve aracın kağıtlarını aldım.
AB üyesi bir ülke bunu yapmamalıydı.
Barış İçel, Almanya’da bir çok yatırım yaptığını, bununla birlikte çok ülke gezdiğini başına ilk defa böyle bir olayın geldiğini ifade ederek, AB üyesi bir ülkenin tavrını anlamakta güçlük çekiyorum dedi. Almanya’da restorant, düğün organizasyonu ve nargile kafeterya sahibi Barış İçel, konuyu yargıya taşıyacağını, kendisine yapılan bu haksız muamelenin başkalarına da yapılmamasını isteyeceğini söyledi.