
Almanya’da Et Fiyatları Yükselişi Devam Ediyor
BW-HABER Karlsruhe
Almanya’da et ve şarküteri ürünlerinde yaşanan fiyat artışları, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını önemli ölçüde etkilemeye devam ediyor. Son dönemde öne çıkan bu yükselişin ardında yatan temel nedenler ve geleceğe yönelik beklentiler, sektör analistleri ve yetkililer tarafından değerlendirildi. Almanya’da et fiyatlarındaki artış, genel enflasyonun (Tüketici Fiyat Endeksi) üzerinde seyretti. Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) verilerine göre; 2014 – 2023 arasında gıda fiyatları genel olarak yaklaşık %35 – %40 arttı. Son iki yıl %20 artışla et önlenemeyen yükselişini sürdürdü.
Et ve et ürünleri için bu artış, özellikle son yıllarda daha belirgin hale geldi. Örneğin, sadece 2022 – 2023 yılları arasında et fiyatları ortalama %10,7 gibi oldukça yüksek bir oranda artış gösterdi.
10 yıllık dilimde farklı et türleri için farklı oranlar olsa da, ortalama %45 ila %60 civarında bir artıştan bahsetmek mümkündür.
Maliyet Baskıları ve Arz-Dengesindeki Değişimler
Sektör temsilcileri, fiyat artışlarının arkasındaki başlıca itici gücün üretim maliyetlerindeki sürekli yükseliş olduğunu vurguluyor. Küresel piyasalarda yem hammaddeleri, özellikle de tahıl ve soya fiyatlarındaki artış, çiftçiler üzerinde ciddi bir mali yük oluşturuyor. İklim koşullarına bağlı olumsuzluklar ve kuraklık senaryoları da bu maliyet enflasyonunu tetikleyen diğer faktörler olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, hayvancılık sektöründeki yapısal dönüşüm de arz tarafında baskı yaratıyor. Ekonomik nedenlerle birçok üreticinin son yıllarda hayvan yetiştiriciliğini azaltması veya tamamen bırakması, pazardaki hayvan varlığının daralmasına yol açtı. Bu durum, özellikle domuz eti arzında belirgin bir azalmaya neden olurken, sığır eti için de benzer bir eğilimin sürdüğü gözlemleniyor. Süt verimliliğindeki artışa bağlı olarak süt sığırı sayısındaki düşüş, kırmızı et arzını daha da kısıtlı hale getiriyor.
Perakende ve Hizmet Sektörüne Yansımalar
Maliyetlerdeki bu artış, perakende zincirlerinden restoranlara kadar tedarik zincirinin her halkasında hissediliyor. Markalar, tüketiciye yansıyan son fiyatları, tedarikçilerle olan mevcut anlaşmalarının süresi ve rekabet stratejileri doğrultusunda belirliyor. Ancak, üretici fiyatlarındaki yükselişin sürmesi, market raflarındaki etiketlerin yeniden değişmesine neden olabiliyor.
Özellikle kasaplar ve restoran işletmecileri, artan maliyetlere rağmen müşteri memnuniyetini korumak adına farklı stratejiler izlemek durumunda kalıyor. Menülerde ve fiyatlandırmada yapılan ara ince ayarlar, sektörün içinde bulunduğu maliyet enflasyonuna karşı bir dengeleme mekanizması olarak işlev görüyor.
Gelecek Öngörüleri
EminAl GmbH şirketinin sahibi Lokman Aksakal, et fiyatlarındaki artışın devam edip etmeyeceği konusundaki belirsizliği vurguluyor. Geçmişte önümüzdeki altı aylık dönemi tahmin edebilirken, şimdi et fiyatlarının yarınının bile belirsiz olduğunu ifade ediyor. Sürekli değişen fiyatlar nedeniyle et tedarik ettikleri müşterilerinin de zor durumda kaldığını belirtiyor.
İngiltere’nin AB’den ayrılması sonucu artan gümrük masrafları ve dış ithalatın zorlaşması gibi faktörlerin, fiyat artışlarını daha da körüklediğini ekliyor. Piyasanın net bir görünüm arz etmediğini, fiyatların henüz istikrara kavuşmadığını ve stabil olmadığını dile getiriyor.
Uzmanlar, önümüzdeki dönemde et fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin kısa vadede devam edebileceğine işaret ediyor. Mevcut koşulların sürmesi halinde, özellikle yıl sonu döneminde artan taleple birlikte fiyatlar üzerindeki baskının daha da artabileceği tahmin ediliyor. Tedarik zincirindeki belirsizlikler ve küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, et sektörünün önündeki en önemli risk faktörleri olarak öne çıkıyor.
Sonuç olarak, Almanya’da et fiyatlarındaki artış, küresel ekonomik dinamiklerden yerel tarım politikalarına kadar uzanan çok boyutlu bir sorunlar yumağının sonucu. Tüketicilerin, bu durumun geçici olmaktan ziyade orta vadeli bir trende dönüşebileceğini göz önünde bulundurması öneriliyor.