BW-HABER Karlsruhe 12-13 Kasım 2016
UETD Akademi (Avrupa Türk Demokratlar Birliği) tarafından düzenlenen ve iki gün süren eğitim seminerine ilgi büyük oldu. Seminerin önemli konukları arasında yer alan eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye’de çok partili döneme ilişkin yaptığı konuşmada sistemin çıkmazlarını örnekleri ile Almanya’da gençlere anlattı.
15 Temmuz Darbesi Zındık Hareket
15 Temmuz darbe girişimi ve Fethullah Gülen’in iadesine ilişkin Çiçek şu ifadeleri kullandı: “15 Temmuz’da bir zındık hareket, Türkiye’yi ciddi şekilde sıkıntıya sokan ve devletin işleyişinde büyük hasralar meydan getiren bir darbe teşebbüsü. Osmanlı tarihimiz bir manada devletin zındıklarla mücadele tarihidir. Tarihe ve Osmanlı tarihine bakıyoruz yaşadıklarımızı bir kısım kökleri oraya kadar gidiyor. Bu hareket de tam tarihi anlamda postmodern bir zındık hareketidir. Örgütte böyle bir örgüttür. Onun modernize edilmiş vahşi eylemleri ortaya koymaktan çekinmeyen bir postmodern zındık harekettir. 12 Eylül darbesi veya diğer darbelerde bile böylesi bir acımasızlık olmadı. Hakın üzerine çok yakından helikopter ile ateş etti bunlar. ”
Dini Anlamakta Yorumlamakta Sıkıntı Var
”Din eğitim alanında bazı sıkıntılarımız var. Dini anlamakta yorumlamakta sıkıntı var. Bu şerden bir hayır çıkaralım ve asla bu sıkıntıları yaşamyalım. Dini bilgilerde bir kirlilik var. Din adına inandıklarımızın ne kadarı dinle alakalı buna bakmak gerekiyor. Bu olmadığı zaman geçmişte işte sıkıntıya düştük. Biz köklü bir tarihe sahibiz. Belkide yeryüründe en eski tarihe sahip toplumuz. Ama biz tarihimizin hep övünülecek yerlerinden bahsederiz. ”
Bizim İnek Sütü Başkasının Kovasına Boşaltıyor.
” Türkiye’de ki hiç bir darbe ülke ihtiyaçlarından değil, dış destekle, dış kararlarla ortaya konmuştur, konmaya teşebbüs edilmiştir.” diyen Cemil Çiçek bunun sebebini 2 inci Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu dünyanın kurulması ve yapılan paylaşımda Sovyet Rusyası ile hareket edenler ve Amerikayla hareket edenler olduğunu söyleyerek Türkiye’nin de Amerika’nın bölgesinde olduğunu, bu iki devlete karşı farklı hareket edenlerin perişan edildiğini söyledi. ” Bize bakarsanız hiç birisi dış destek olmadan hareket etmedi. Başarılıda olamaz zaten. Hiç bir büyük devlet süt vermeyen ineğe saman dökmez. Yoksa kesimhaneye gider. Şimdi bir hareketin liderini orada uzun uzun tutuyorsa, her türlü faaliyetine müsade ediyorsa bu inek süt veriyordur. Ama o süt bizim kovaya değil başkasının kovasına yani külfeti bize nimeti başkasına.” dedi.
Projelerin Önüne Geçiyorlar
Çiçek darbeler ve sağ-sol çatışmalarıyla Türkiye’nin geri bırakıldığını, geriye gidiş olduğunu söyleyerek. Türkiye’de sağ – sol bitti derken etnik bir terör başlatıldı, darbeler ve terör bir ülkeye yola getirmek için araç haline getirildiğini söyledi. GAP Projesinin tamamlanması halinde dünyanın ilk 10 nuna giren ekonomik dev olunacağını ancak o dönemde barajın önüne kredi engeli konularak projenin yürütülmesinin engellendiğini söyledi.
Hükümetlerin Ömrü Bir Yılı Geçmiyor
Çok partili hayata geçiş ile istikrar sorunu yaşandığını bu sorunlarında hükümetin çalışmasında en önemli engel olduğunu söyleyen Çiçek kendisininde 11 günlük Sağlık Bakanlığı yaptığını, hükümetlerin her yıl yeniden kurulduğunu bununda devlette hazıfa kaybı yaptığını söyledi. 1960 senesinde 4 yılda 5 hükümetin kurulduğu, hükümetlerin zaman yetersizliğinden yatırım yapamadığını, bazı hükümetlerin 6 ay kalabildiğini söyleyen Çiçek, ‘İçinizde Sadi Irmak’ı tanıyan varmı? İş yapacakları kadar zamanları olmadı. Bir aylık hükümetler var. Dolayısıyla bir yılın altında hükümet geliyor. Bu zamanda da hayırlı olsun ziyaretleri bitmeden hükümetler değişiyor.”
Türkiye’nin koalisyon hükümetleri ile iş yapamayacağını söyleyen Çiçek, ortakların iktidara geldikleri gün bankaları paylaşmasının amacın hükümet değil başka bir iş olduğu ortayakoyduğunu ifade etti.
Darbeler İstikrar Getirmiyor
Çiçek, Türkiye’de yapılan darbelerin tarihi hakkında bilgi verdi. Çiçek 12 Eylül darbesinin ardından sivil görüntü kazanılması amacıyla Anavatan Partisinin kurulmasına izin verildiğini belirtti. 28 Şubat darbesinde yine hükümetin devrilerek, zorla koalisyon kurdurlduğunu ve durumun örtbas edilmeye çalışıldığı ancak bu hükümetinde başarılı olamadığını söyledi. Ak Parti ile Türkiye’nin tekrar gelişmeye başlama fırsatı bulduğunu tek partinin ülkeye istikrar getirdiğini söyledi.
Başkanlık Sistemi Yeni Değil
Cemil Çiçek Başkanlık Sisteminin yeni tartışma konusu gibi verilmesinin doğru olmadığını konunun Osmalıya kadar dayandığını söyledi. Konunun 1908 yılında da tartışıldığını, 1987 yılında Turgut Özal’ın başkanlığın Türkiye için şart olduğunu, ardından da Süleyman Demirelînde memelekete başkanlık sistemi istediğini ancak sürekli olarak şoförün tartışıldığını ve sultanlığın geleceği iddilarının gündeme taşındığını söyledi. ”Başkanlık sistemi iki de bir, darbe olmaması ve işlerin daha hızlı olması için gereklidir. Sistemi tartışmak gerek, şahısları değil. Şimdi kritik bir eşiğe geldik. Eksik ve yanlışlıklarımızı konuşarak Türkiye’nin istikrarsızlık dönemini kapatıp, daha demokratik bir düzene geçmesini sağlamak gerek.” dedi.
200 Katlımcı Sertifika Aldı
İki gün süren seminerde ; Prof. Dr. Haluk Dursun, Bursa Milletvekili Av. Zekeriya Birkan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Hüseyin Yayman, Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Şentop konuşmacı olarak katıldı. Eğitim Seminerine katılan 200 kişiye sertifikaları verildi.
Karlsruhe Achat Plaza Otel’de düzenlenen seminerde Prof. Dr. Haluk Dursun, Osmanlı’dan yakın Türkiye tarihine olan bölümü dinleyicilerine anlatırken, saraydan simgesel örnekler ile aktardı.
Şantajla Para Topladılar
Zekeriya Birkan 15 Temmuz Feto Darbesi ve o gece yaşananlardan bahsetti. Konuşurken gözleri dolan Zekeriya Birkan, acımasızca 300 kişinin şehit edildiğini, parçalanmış cenazelerin olduğunu söyleyerek, bu kin bu intikam neyin sebebi diye sordu. Fetö terör örgütün önceleri hayır altında para topladığını sonra ise tehdit ve şantaja döndüğü en basit örneğinde Metro Otobüs Şirketler Grubu başkanına yapılan tehditle alınan milyonlarca doları gösterdi. Zekriya Birkan, bu darbe girişimi ile Türkiye’nin işgal edilmesi planlandığını ve dışarda bekletilen teröristler, ABD ve İngiltere’nin Türkiye’ye müdahale için beklediklerini ancak milletin direnişi ile teröristlere darbe vurulduğunu belirtti.
Türkiye Parlementer Sistemle Durduruluyor
Dr Hüseyin Yayman konuşmasında en iyi yönetim şeklinin Türkiye için Başkanlık Sistemi olduğunu, parlementer sistemin dışardan direktifle geldiğini ve Türkiye’nin gelişmesinin önünde bir engel olduğunu ifade etti. Başkanlık sistemi tartışması ile Batı Dünyasının saldırıya geçmesinin sebebininde Türkiye’de yaşanacak olan büyük ekonomik ve siyasi gelişmelerin önünde durmak olduğunu söyledi.
Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, dünya devletlerin anayasaları hakkında bilgi verdi. Şentop savaşı kaybeden milletlere dışardan direktifler ve o ülkelerin kontrol edilmesi amacıyla anayasalarının yapılıp, madeler ile devletlerin ellerinin ve kollarının bağlandığını söyledi. Japon Anayasası’nın Amerika tarafından yaptırıldığını söyleyen Şentop, iktidar ve muhalefetin hala bir araya gelip Amerika tarafından yaptırılan anayasanın kendilerine göre değiştiremediklerini söyledi.
Yakın Tarihe Işık Tutuldu
UETD Baden Bölge Başkanı Levent Polat seminere katılanlara teşekkür etti. Polat ” Bu seminer ile Osmanlı ve Türkiye tarihi hakkında, farklı açılardan ve konunun uzmanlarından bilgi aldık. Anayasa ve Türkiye’de tartışılan Başkanlık Sisteminin niçin ülkemiz için mutlaka olması gerektiğinin örnekleri ile burada gördük. Çok verimli bir seminer oldu, katılımcılarımıza, ilgi gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ederiz. Bundan sonrada eğitim seminerlerimiz devam edecek.”