BW-HABER

Karlsruhe 6 Temmuz 2017


Almanya’nın Karlsruhe Başkonsolosu Cem Örnekol, geçtiğimiz yıl Türkiye’de düzenlenen 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili bir makale ele aldı. Başkonsolos Cem Örnekol makalesinde  sözde “kâinat imamı” olarak kendini gören Fetutullah Gülen’in silahlı kuvvetlere sızarak darbe girişiminde bulunduğunu ifade etti. Cem Örnekol makalesinde Fetö yapılanmasının ilk yıllarda direk hedef alma yerine devlete uygun bir yapı ile devlete sızdığını kaydetti. Makalenin devamında Fetö örgütünün darbe kalkışmasının Türk halkı tarafından kahramanca engellendiğini, Cumhurbaşkanı ve Hükümetin bu hain girişim karşısında gösterdikleri dirayetli tutum ve yönetim tabiatıyla Türk Milletinin en büyük rehberi olduğunu belirtti. 


FETÖ/PDY TARAFINDAN 15 TEMMUZ GECESİ KALKIŞILAN  HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN YILDÖNÜMÜNDE

 

Tam bir yıl önce, 15 Temmuz 2016 Cuma gecesi, kendisini sözde “kâinat imamı” olarak gören Fetullah Gülen’in silahlı kuvvetler ve diğer kamu kurumlarına sinsice sızmış müritleri tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini yıkmak ve demokratik seçimlerle göreve gelmiş hükümetini devirmek amacıyla darbe girişiminde bulunmuştu.

 

Geçmişteki sürece baktığımızda, FETÖ ve mensuplarının ilk etapta devlete karşı açıkça savaş vererek hedeflere ulaşmanın riskli olacağını teşhis ettikleri görüyoruz. Bu nedenle mevcut sistemi yıkmak yerine, devlet modeline uygun bir örgütlenme ile devlete alternatif bir sistem kurmayı hedeflemiştir. Örgüt için daha çok “Paralel Devlet Yapılanması” kavramının kullanılmasının temel nedeni de budur.

 

Örgüt, hedefine ulaşabilmek amacıyla, her türlü sahtecilik, sahte belge hazırlama, kamu kurumlarına giriş sınavlarının sorularını çalma, kaynağı bilinmeyen paralar kullanma,  kod adı kullanma, gizlenme, kriptolu iletişim araçları ile haberleşme gibi birçok hukuka aykırı yöntemi benimsedi. İleride devlet yönetimini kontrol altına almak ve akabinde Anayasal demokratik rejimi değiştirmek için tüm kadrolara kendi mensuplarının getirilmesi veya bu kadrolarda bulunanların örgüte bağlanması hedefledi.

Bu amaçla, başta Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet teşkilatı, Milli İstihbarat Teşkilatı ve yargı organları olmak üzere, hemen hemen tüm kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolaştırılan FETÖ mensupları öncelikle askeri harekât, istihbarat, personel, özel kalem, iletişim gibi stratejik birimlere yerleşti.

Yukarıda özetlenen bu sinsi ve geniş kapsamlı örgütlenme tamamlandıktan sonra harekete geçmeye karar veren FETÖ, 15 Temmuz gecesi TSK bünyesinde oluşturduğu örgüt üyeleri vasıtasıyla darbe girişimine kalkıştı.

TSK mensubu olmayı hak etmeyen bu hain kişiler, Türkiye’deki demokratik, sosyal ve laik rejimi ortadan kaldırmayı hedefleyen FETÖ’nün maşası olmaktan çekinmediler. Gözleri dönmüş bir şekilde savaş uçaklarıyla Türk Halkının temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombalayıp, emniyet güçlerinin ve halkın üzerine helikopter ve tanklarla saldırıp ateş açtılar.

Ancak Türk Milleti, tek yürek olarak büyük bir cesaretle darbecilerin karşısına çıktı. Tankların önünde durarak FETÖ tarafından tezgâhlanan bir darbe teşebbüsünü akim bıraktı. Hainleri durdurmak için sokağa çıkan, ölmek pahasına tankların önünde duran vatandaşlarımızın gösterdiği kararlılık silah gücüne karşı galip gelmeyi sağladı. Darbe girişimi sosyal medya üzerinde duyulur duyulmaz Türk Halkınca ortaya konan bu benzersiz direniş, hain kalkışmayı başarısız kıldı. Türk Milleti, demokrasi dışı müdahalelere izin vermeyeceğini canı pahasına ortaya koyarak Türkiye’nin geleceğine silahlı grupların değil,  millet iradesinin şekil vereceğini ispat etti.

O gün yaşananlar Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde eşi görülmemiş boyutta bir terör saldırısıydı. Bu acımasız ve şiddet dolu saldırılar sırasında maalesef 249 vatandaşımız hayatını kaybetti, iki binden fazla vatandaşımız da yaralandı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Hükümetimizin bu hain girişim karşısında gösterdikleri dirayetli tutum ve yönetim tabiatıyla Türk Milletinin en büyük rehberi olmuştur. Keza hain saldırılar sırasında bombalanan TBMM’de toplanan tüm siyasi parti temsilcileri olaylar sona erinceye kadar Mecliste kalmaya devam ettiler ve darbe girişimini şiddetle kınayan bir ortak bildiri yayınlayarak demokratik rejime sahip çıktılar. Türk basını da darbe girişiminin önlenmesinde kilit bir rol üstlendi.

Bu ortak ve kararlı direniş sayesinde FETÖ darbe girişimi emniyet güçlerince bastırıldı, 16 Temmuz sabahı darbeci hainler etkisiz hale getirilerek teslim oldular. Siyasette ve toplumda demokrasimizin ve ulusal birliğin ne derece güçlü olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Darbe girişiminin ardından başlatılan operasyonlar ve halen devam etmekte olan hukuki süreç neticesinde bu menfur girişimin arkasında FETÖ’nün olduğunu kanıtlayan sayısız belge ve bilgi elde edilmiştir. Tutuklanan FETÖ mensuplarının yargıya verdikleri ifadelerde de bu gerçek açıkça görülmektedir. 

15 Temmuz gecesi yaşanan elim olayların boyutunun, ciddiyetinin ve halkımızın FETÖ darbesine nasıl kahramanca direndiğinin dost ve müttefik olarak gördüğümüz birçok ülke tarafından maalesef yeterince anlaşılamamış olması Türk milletini ve bu ülkelerde yaşayan insanlarımızı derinden üzmüş ve büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Türkiye’nin geçirmekte olduğu bu zor dönemde, Almanya dâhil bütün müttefiklerimizden sinsi FETÖ yapılanmasını doğru analiz etmelerini, bu terör örgütünün bir “inanç temelli hizmet hareketi” olmadığını görmelerini ve her şeyden önemlisi Cumhuriyetimizin değerlerini korumaya çalışan, demokrasiyi cansiperane bir şekilde savunan Türk halkına ve Türk devletine tam bir dayanışma göstermesini beklemekteyiz.

FETÖ’nün gerçek mahiyetinin, temel hedeflerinin ve sadece ülkemiz için değil fakat tüm insanlık âlemi için ne kadar acımasız ve tehlikeli bir terör örgütü olduğunun herkes tarafından anlaşılacağına ve bu örgütün tamamen etkisiz hale gelmesini sağlayacak tedbirlerin tüm ülkelerce alınacağına inanıyoruz.

Demokrasiye ve ülkelerinin istikbaline kahramanca sahip çıkarken yaşamlarını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor; Gazilerimize minnet duygularımızı ifade ediyoruz.

 

Cem ÖRNEKOL

T.C. Karlsruhe Başkonsolosu