BW-HABER Karlsruhe

Almanya’nın Karlsruhe kentinde faaliyette bulunan Deutsch Türkisches Frauenportal Karlsruhe derneği ‘mutluluk bilimi‘ konulu bir konferans düzenledi. Dicle Üniversitesi Ögretim Üyesi Dr. İsmet Kaya ve sosyolog Saniye Görür tarafından ‘mutluluk bilimi’ ve ‘mutlu kadın mutlu aile‘ konulu konferansın açılış konuşmasını yapan DTFP Başkanı Filiz Sofyalı, tüm çağlarda en çok ihtiyaç duyulan duygunun mutluluk olduğunu ifade ederek, modern çağda bu ihtiyaç daha da çok artmıştır dedi.

Koferansta konuşma yapan Dr. Kaya, mutluluğu etkileyen etmenlerin ‘İnanç, kendini tanımak, insan ilişkileri, aile ve para’ olduğunu bunların herbirinin incelemeye değer kavramlar olduğunu vurguladı. Dr Kaya konuşmasına şöyle devam etti, ‘ İnançlı insanlar problemlere karşı daha dirençli olabiliyor ve bir takım sıkıntıları aşmada destek alabiliyor. Kendini tanımanın en büyük erdem olduğu çağlar boyunca üzerinde durulan temel konulardan birisi olmuştur. ‘Ben kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? Niçin varım?’ Sorularını yanıtlamadan gerçek mutluluğa erişmenin imkanı yoktur. Başka türlü ancak kendimizi oyalamaktan ibarettir.’

İnsan ilişkileri belirleyici

Para konusu modern hayatta üzerinde en çok durulan ama aslında mutluluk ile en az ilişkili olan değişkendir. Belli bir düzeyden sonra maddi gelirin mutluluk üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı gözlenmiştir. Kapitalist tüketici mantığın maddi geliri çok fazla ön plana çıkarması, zihinlerde paranın çok değerli olduğu yanılsamasına neden olmaktadır. İnsan ilişkileri iyi olan bireylerin daha mutlu insanlar oldukları araştırmalarla ortaya konmaktadır. Aile konusunda iyi olan kişilerin çok mutlu oldukları görülmektedir. Aile en iyi yatırımdır. Modern hayatta en çok da yıpranan ailedir çünkü aile kapitalist dünyanın önündeki en büyük engel olması nedeniyle en büyük hedeftir.

Çocukları dinlemenin ve onlarla empati kurmanın önemine değinen Sosyolog Saniye Görür, dinleme eyleminin kulaklarla değil, kalp ile yapılması gerektiğini ifade etti. Çocuk eğitiminde hedef; sahip olmak istediğimiz değil, sahip olduğumuz çocukları yetiştirmektir. Çocuğu olduğu gibi kabul etmenin çok önemli olduğunu ifade eden sosyolog Görür, onların bizden ayrı bireyler olduğunun altı çizilmesi gerektiğini belirtti.

Drama gösterileri, Ney ve Şiir dinletisi ile devam eden konferans dinleyicilere eşsiz bir deneyim yaşattı. Bütün katılımcılar bu etkinliğin devam etmesi ve Almanya genelinde Aile konferanslarının olması gerektiğini belirtti.