BW-HABER GİRNE
TC Lefkoşa Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Aytaç Yenal, KİLİM Gazetesi ve Kuzey Kıbrıs Tanıtım Platformu tarafından düznelenen ‘Ekonomi Zirvesi’ konferansına katıldı. Yenal konferansta yaptığı konuşmada Avrupan’dan ilk defa bu kadar kalabalık bir iş insanının adayı ziyaret ettiğini söyledi.
Yenal konuşmasına şöyle devam etti, ‘Ben bu toplantıları çok değerli buluyorum ve gerçekten benim bildiğim kadarıyla böyle bir toplantı olmadı şimdiye kadar. Yani Almanya’dan, Avrupa’dan böyle büyük bir grup hiç gelmedi. Bu bizim çalışmalarımıza çok denk düşüyor. Biz bir şeklide yaklaştırmamız lağzım ki güç birliği yapabilmeliyiz. KKTC ziyaretinde yapmış olduğunuz geziden etkilendim. Bizler bu ada için canlar verdik. Bizlerde onların çocukları torunları olarak, elimizden gelen en iyisini yapabilmeliyiz.’
Bizler iş dünyasında çalışıyoruz. Bizlerde bu alanda buraya nasıl destek verebiliriz bu alandan bakmak gerek. Ve bunun esasında haklı bir mücadele olduğunu herkese göstermeliyiz. Rauf Denktaş ‘Söyleyin onlara burası bağımsız bir Cumhuriyettir!’ demiş. Çok doğru ve güzel bir söz.
TURİZM ÖNEMLİ SEKTÖR
Öncelikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konomisi denildiği zaman dinamik bir ekonomi olarak tanımlanması gerek. Tabiki bir ada ekonomisi olması sebebiyle ağırlıklı olan hizmet sektörü olan, öncelikli olarak turizm geliyor. Sizlerde burayı gördünüz ne kadar bir doğal güzelliğe sahip olduğunu. Akdenizin en güzel yerinde tertemiz suları olan, uzun plajları olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Sadece plajlar , deniz değil, beş parmak dağları, tarihi zenginliği, orta çağ hatta daha öncesine giden kalıntılar var. Bir turist olarak burada görülecek çok şeyler var.
VATANIMIZIN BİR PARÇASI
Burada şöyle bir söz var; buranın suyunu için buraya tekrar gelir diye. Buranın bir suyunu içmekte fayda var. Burası da bizim vatanımızın bir parçası. Turizm derken sadece otel orak düşünmemek gerek. Bir çok alt bileşenleri var. Bunların hepsi geliştirilmeye muhtaç. Eko-turizm, butik otel, sağlık turizmi gibi konular var. Örnek olarak tüp bebek konusunda pek çok hastane faaliyet gösteriyor. Bunun gibi alt konular var . En büyük rekabet gösterilecek konu tabiki turizm.
YÜZ BİN ÖĞRENCİ
Burada 22 üniversite var şuanda. 100 bin civarında öğrenci var . Bu ne demek, yüzde 20 misini temsil ediyor adanın, ada nüfusu oldukça dinamik. Üniversite eğitimin de çok iyi bir kaliteye sahip . Türkiye’den bazı üniversitelerin yerleşkeleri mevcut; ODTÜ, Boğaziçi, Ankara Sosyal gibi. Bilgi birikimi, eğitim seviyesinin yüksekliği ile buradan da bağlanabilecek bir çok konular var. Üniversitelerle işbirliği yapabilme imkanı çok iyi.
İNŞAAT SEKTÖRÜ ÇOK GÜÇLÜ
İnşaat sektörü de burada en güçlü sektörlerden biri. Son yılların en parşak sektörü biliyorsunuz. KKTC dışında insanlar çok ciddi bir sayıda gayrimenkul almışlar ve almaya devam ediyorlar. Özellikle Ukrayna savaşı ve AB’nin Rusya’ya karşı aldığı bazı önemlere bağlı olarak, bir Rus nüfusu burada oluşmaya başlamış.
PAZAR ÇOK BÜYÜK
Sanayi sektörü özellikle KKTC’nin ekonomisinin dışa açılabilmesi ile Türkiye’nin de katkıları ile bir çaba içerisindeyiz. BUrada üretilebilecek ürünler var, teknolojik ürünler üzerinde çalışma var. Bir ambargo var, bazı hasız kısıtlamalar var. Bunu da Almanya’da döndüğünüzde anlatmak gerek. Buradan kısıtlamala da olsa bazı ihracat Türkiye üzerinden yapabiliyoruz. Yerel tarım gıda ürünleri de çok rahat bir şekilde satılabilir. Burada üretilen helyum, Orta Doğu’ya çok rahat satılabiliyor. Aynı şekilde AB ülkelerine de yapılır gümrük vergisi verilebilir bu çok büyük değil. Buraya bakarken sadece KKTC nüfusuna değil adanın diğer tarafınıda düşünmek gerek. Adanın diğer tarafında gelen yoğun bir ziyaretçi var. Adada pazar çok büyük.
Bilişim sektörü, IT gelişme üzerinede burada üniversite işbirliği ile çok büyük sektör oluşturulabilir. Özelikle gençlerin teşvik edilmesi gerek bunlar, içinde çalışyoruz. Ben bu çalışmaları çok yakından takip ediyoruz.