BW-HABER

Haber Merkezi 


“Anavatan ile bağın en önemli anahtarı ana dildir.”

Türkiye ile İsveç arasında imzalanan işgücü anlaşmasının 51. yıl dönümü vesilesiyle açıklama yapan AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Bugün İsveç’te yaşayan Türkler üçüncü kuşağa ulaşmış durumda. Bu kuşak ve sonraki nesillerin de  anavatan ile bağının güçlenerek devam etmesi için aile, sivil toplum ve eğitim kurumlarında Türkçe’ye yatırım yapılması bir zorunluluktur.” dedi. Yeneroğlu şunları kaydetti:“10 Mart 1967 tarihinde Türkiye ve İsveç arasında imzalanan işgücü anlaşmasıyla İsveç’e yönelik kitlesel işgücü göçü resmî olarak başlamıştır. Böylelikle 17. yüzyıldan bu yana ticaret ve dostluk anlaşmalarıyla gelişerek devam eden ilişkilerimiz yeni bir boyut kazanmıştır.

Bugün İsveç’te 115 bin civarında insanımız yaşamaktadır. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi İsveç’teki vatandaşlarımız da siyasetten eğitime, çalışma hayatından bilim ve sanata birçok alanda yer almaktadır. Binlerce öğrencimiz eğitim almakta, çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz faaliyet göstermektedir. 8 Türkiye kökenli milletvekili ve hükûmette yer alan 1 bakan başta olmak üzere pek çok vatandaşımız siyasetin çeşitli kademelerinde görev yapmaktadır. Bu durum, vatandaşlarımızın gelecekte İsveç siyasetinde daha aktif rol alacaklarının bir göstergesidir. Ayrıca İsveç’teki vatandaşlarımız iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesine de büyük katkı sunmaktadır. Günümüzde İsveç ile ülkemiz arasındaki ikili ticaret hacmi yaklaşık 2,8 milyar dolara ulaşmaktadır.

Bugün İsveç’te üçüncü kuşağa ulaşmış bulunmaktayız. Bu kuşak ve sonraki nesillerin de anavatan ile bağının güçlenerek devam etmesi için aile, sivil toplum ve eğitim kurumlarında Türkçe’ye yatırım yapılması bir zorunluluktur. Bu kapsamda; Türkçe öğretmenlerimiz tarafından verilen Türkçe derslerine katılımın artırılması noktasında, ailelere ve sivil toplum kuruluşlarına büyük sorumluluk düşmektedir. Öte yandan mesafenin uzak olmasına rağmen yaz tatillerinin Türkiye’de geçirilmesi de anavatanla olan aidiyetin ve kültürün korunmasına katkıda bulunacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye-İsveç İşgücü Anlaşması’nın 51. yıl dönümünde birinci nesli saygıyla anıyor, zorlu göç tarihinde emeği olan tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.”